İŞ KAZALARINDA KUSURLU OLAN İŞÇİ TAZMİNAT ALABİLİR Mİ?


I- GİRİŞ

İş kazaları çalışma hayatının en önemli risklerinden birisidir. İş hayatında zaman ve emek kaybına neden olabildiği gibi aynı zamanda sosyal boyutu da vardır.

İş kazalarında alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinden sadece işveren yükümlü değildir. Kazalı işçinin de uyması gerekli olan yükümlülükler vardır. İş kazalarından üçüncü kişiler de sorumlu olabilmektedir.

İş kazaları sonucunda Sosyal Güvenlik Kurumunca işverene ve ilgililere rücu dava açılabilmektedir. Ayrıca kazalı ve hak sahipleri tarafından maddi ve manevi tazminat davaları açılmaktadır. Kazanın Türk Ceza Kanununu ilgilendiren boyutu da bulunmaktadır.

İş kazalarının önlenmesi kişilerin hayatlarını kaybetmelerini ya da meslekte kazanma gücü kayıplarını önleyeceğinden sosyal açısından faydası da olacaktır.

5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca iş kazası Kanunda sayılan hallerde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olay olarak tanımlanmaktadır.

İş kazalarında işveren ve üçüncü kişiler dışında kazalı sigortalılar da kusurlu olabilmektedirler. Kazalı sigortalıların bu kusurlu davranışları iş mevzuatı açısından da sonuç doğurabilmektedir.

Bu makalede iş kazalarında işçilerin kusurlarının iş akdinin feshine etkisi, işçinin ihbar ve kıdem tazminatına hak kazabilmesine etkisi üzerinde durulacaktır.

II- YASAL MEVZUAT VE KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

A) Kazalının İş Güvenliği Mevzuatı Açısından Durumunun Değerlendirilmesi

5510 sayılı Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadarı Kurumca eksiltilir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 44 üncü maddesinin (2) numaralı bendi uyarınca Bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasında; sigortalının, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurallara uymaması, tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi yapması, yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi, açıkça izne dayanmadığı gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi bilerek yapması ve yapılması gerekli bir hareketi savsaması, ağır kusuruna esas tutulur.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 19 uncu maddesinde çalışanların yükümlülüklerinden bahsedilmektedir. Bu maddeye göre;

(1) Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.

(2) Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yükümlülükleri şunlardır:

a) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek.

b) Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak.

c) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek.

d) Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak.

e) Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak.

İşçilerin iş güvenliği ile ilgili yükümlülükleri kuşkusuz yukarıda sayılan hususlarla sınırlı değildir. Özellikle ikincil mevzuatta işçilerin yükümlülükleri düzenlenmiştir.

B) İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı ile İhbar ve Kıdem Tazminatına Hak Kazanma

4857 sayılı İş Kanununun 25/II-ı maddesine göre işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması halinde işveren iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.

Mevzuat düzenlemeleri çerçevesinde işçinin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına aykırı hareket etmesi sonucunda kusurlu olması durumunda işçinin iş sözleşmesi 4857 sayılı Kanunun 25/II-ı maddesi uyarında işverence feshedilebilecektir. Bu durumda işçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır.

III- SONUÇ

5510 sayılı Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadarı Kurumca eksiltilir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 44 üncü maddesinin (2) numaralı bendi uyarınca Bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasında; sigortalının, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurallara uymaması, tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi yapması, yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi, açıkça izne dayanmadığı gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi bilerek yapması ve yapılması gerekli bir hareketi savsaması, ağır kusuruna esas tutulur.

İş sağlığı ve güvenliği düzenlemeleri esasen 6331 sayılı Kanunda yer almakla birlikte işçilerin iş güvenliği ile ilgili yükümlülükleri kuşkusuz yukarıda sayılan hususlarla sınırlı değildir. Özellikle ikincil mevzuatta işçilerin yükümlülükleri düzenlenmiştir.

4857 sayılı İş Kanununun 25/II-ı maddesine göre işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması halinde işveren iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.

İşçinin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına aykırı hareket etmesi sonucunda kusurlu olması durumunda işçinin iş sözleşmesi 4857 sayılı Kanunun 25/II-ı maddesi uyarında işverence feshedilebilecektir. Bu durumda işçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır.

 

Comments are disabled.