Acentelik Hukuku

Acentelik Hukuku

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 102-123. maddeler arasında düzenlenen acentelik kurumu hüküm ve içerik itibariyle kanunda ve uygulamada ihtiyaçlara da hitap etmesi açısından önemli yenilikler gündeme getirmiştir. Kanunla acentelik sözleşmesi açısından getirilen bir diğer yenilik ise Yargıtay kararlarının da uygulamaya dâhil edilmiş olmasıdır.

Acente: Ticari vekil, ticari mümessil, satış yetkilisi ve işletmenin çalışanları gibi işletmeye hukuk olarak bağımlı olmadan ve sözleşme çerçevesinde, belirli bir alan ve bölge içerisinde sürekli olarak bir ticari işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi ve bu işletmeleri tacir adına yapmayı üstlenen kişidir.

Temelinde acente ile temsil ettiği müvekkil arasında özel bir temsil ilişkisinin varlığından söz edebiliriz. Acente faaliyeti gerçek kişiler tarafından yerine getirilebileceği gibi tüzel kişiler de acentelik faaliyetinde bulunabilmektedir. Acentenin asıl yükümlülüğü, taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde hukuk olarak gerçekleştirdiği iş ve faaliyetlerde müvekkilin talimat ve menfaatine uygun şekilde hareket etmektir. Acentelik sözleşmesine ilişkin hüküm bulunmayan durumlarda sözleşme serbestisi prensibi gereğince komisyon sözleşmesi ve vekalete ilişkin hükümler uygulama alanı bulacaktır. Ayrıca acenteye müvekkil adına sözleşme yapma yetkisi ve buna ek olarak ödeme alma, alacak miktarında değişiklik yapma gibi yetkileri verilmesi yazılı şekilde sözleşmede kararlaştırılmasına bağlıdır ve bu hususların tescil ve ilanı gereklidir.

Acentelik Sözleşmesinde Acentenin Hakları ve Borçları

-Acentenin Hakları

Gerçekleştirdiği işlemler neticesinde ücret talep etme

Müvekkil tarafından atandığı bölgede faaliyetini sürdürme

Olağan giderler dışındaki olağanüstü giderler talep etme

Sözleşmenin müvekkil tarafından haksız olarak feshedilmesi durumda denkleştirme tazminatı talep etme

Sözleşmenin sona ermesinden sonra taraflar arasında bir rekabet yasağı kararlaştırılmışsa, rekabet etmeme için özel bir tazminat talep etme

Gerçekleştirilen işlemler neticesinde hak edilen ücretin müvekkil tarafından ödenmemesi durumunda sözleşme çerçevesinde kendisine teslim edilen malları hapis hakkı

-Acentenin Borçları

Müvekkilin menfaatini gözeterek faaliyette bulunmak

Sözleşmede kararlaştırılan alan veya bölgede faaliyetlerini gerçekleştirmek

Müvekkil acentelik faaliyetler hakkında bilgilendirmek, bağımsızlığa aykırı düşmemek kaydıyla müvekkilin talimatlarına uygun davranmak ve rekabet etmemek

Her türlü ödeme ve senet teslimin müvekkiline zamanında ve gecikmeden gerçekleştirmek

Belirli şartların gerçekleşmesi ve ihtiyaç halinde müvekkil adına koruyucu ve önleyici tedbirler almak

ACENTENİN ACENTE SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN FESİH HAKLARI

  1. ACENTE SÖZLEŞMESİNİN FESHİ

Acente ilişkileri hakkındaki hükümler Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) 102. – 123. maddeler arasında düzenlenmiştir.

TTK madde 121 doğrultusunda, Acente Sözleşmesi aşağıdaki koşullarda feshedilebilir:

  • Belirsiz Süreli Acente Sözleşmesinin Feshi (TTK madde 121/1): Belirsiz Süreli Acente Sözleşmesi akdedilmesi halinde, taraflardan herhangi biri (Acente ya da Müvekkil) hiçbir sebep belirtmeden üç (3) ay önceden yazılı olarak bildirmek koşuluyla Sözleşme’yi feshedebilir. Söz konusu fesih bildirimi, yazılı şekilde noter veya iadeli taahhütlü mektup ya da telgraf aracılığıyla gönderilmelidir.
  • Belirli Süreli Acente Sözleşmesinin Feshi: Açıkça düzenlenmemiş olmamakla birlikte, TTK madde 123 hükmünden anlaşılan, Belirli Süreli Acente Sözleşmesi imzalandığı hallerde, Sözleşme belirlenen sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. Sözleşme’nin sona ermesinden sonra tarafların iş ilişkisine devam etmesi halinde, sözleşme, Belirsiz Süreli Acente Sözleşmesi olarak değerlendirilecektir.
  • Acente Sözleşmesinin Haklı Sebeple Feshi (TTK Madde 121/1): Sözleşme’nin devam etmemesi için haklı bir sebep olması durumunda, ilgili taraf herhangi bir sebep belirtmeksizin ve önceden yazılı bildirim yapmaksızın Sözleşme’yi feshedebilir. Bu hak hem Belirli Süreli hem de Belirsiz Süreli Acente Sözleşmeleri için geçerlidir. Söz konusu “haklı sebep’, iyi niyet çerçevesinde ilişkiyi katlanılmaz hale getiren olaylar olarak açıklanabilir. Haklı sebep, taraflardan birinin kusurundan kaynaklanabileceği gibi herhangi bir kusur olmadan da meydana gelebilir (örneğin; Acente’nin uzun süreli hastalığından dolayı yükümlülüklerini yerine getirememesi). Söz konusu fesih hakkının doğru şekilde kullanılabilmesi için, fesheden tarafın doğmuş ya da doğacak zararının olması gerekmektedir.
  • Diğer Fesih Sebepleri (TTK Madde 121/5): Müvekkil ya da Acente’nin ölümü, iflası ay da kısıtlanması hallerinde, Sözleşme feshedilmiş varsayılacaktır. Böyle bir durumda, Sözleşme’nin feshi Müvekkil’in çıkarlarını tehlikeye sokuyorsa,

Acente Sözleşmesi’nin yazılı olarak yapılması zorunlu değildir ya da geçerlilik için bir şart değildir. Bundan dolayı, işbu belgede yer alan açıklamalar sözlü acente sözleşmeleri için de geçerlidir.

Müvekkil veya mirasçıları ya da temsilcisi kendi namlarına hareket edebilir duruma gelene kadar, Acente veya mirasçıları ya da temsilcisi Acente Sözleşmesi kapsamında hareket etmeye devam edecektir.

  1. ACENTENİN FESİH HAKLARI
  • Haklı Sebep Olmadan ya da Önceden Bildirimsiz Fesih

TTK madde 121/1 doğrultusunda, Acente Sözleşmesi’nin haklı sebep olmadan ya da üç (3) ay önceden yazılı bildirimsiz feshedilmesi durumunda, Müvekkil, halihazırda başlamış olan işlemlerin tamamlanamamasından dolayı Acente’nin uğradığı zararları tazmin etmekle yükümlüdür.

  • Ölüm, İflas ya da Kısıtlama Sebebiyle Fesih

Acente Sözleşmesi’nin, Acente’nin ya da Müvekkil’in ölümü, iflası ya da kısıtlanması sebebiyle feshedilmesi durumunda, Acente (mirasçıları ya da temsilcileri), işlemlerin tamamlanmış olması halinde alacağı ücrete göre hesaplanacak tazminata hak kazanacaktır (TTK madde 121/5).

  • Haklı Sebeple Acente Tarafından Fesih

Türk Borçlar Kanunu madde 96 doğrultusunda, Acente, Müvekkil’in kusurundan dolayı Sözleşme’nin feshedilmesinden kaynaklanan kayıplarını talep etme hakkına sahiptir.

  • Portföy Tazminatı / Denkleştirme Tazminatı(TTK 122 vd.)

Müvekkil’in ürünlerinin ya da hizmetlerinin pazarlama işlemlerini yapan Acente, Acente Sözleşmesi süresince, bir müşteri çevresi oluşturur. Sözleşme’nin feshedilmesi ya da sona ermesi halinde, Müvekkil, herhangi bir çaba sarf etmeden Acente tarafından oluşturulan bu müşteri portföyüne sahip olacak ve bu şekilde faaliyetlerine devam edebilecektir. Bu kapsamda, Sözleşme’nin feshedilmesi ya da sona ermesi halinde Acente tarafından oluşturulan müşteri portföyü için Müvekkil tarafından Acente’ye Portföy Tazminatı ödenmektedir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte acente lehine denkleştirme talep hakkı doğmuştur. (Madde 122) Maddenin gerekçesinde denkleştirme talebinin daha önce içtihatta kabul edildiği vurgulanmıştır. Dolayısıyla Kanun ile yeni bir kavram oluşturulmamış fakat zaten var olan bir kavram kanuni düzenlemeye kavuşmuştur.

İlgili madde hükmüne göre denkleştirme talebinden önceden sözleşmesel olarak vazgeçmek mümkün değildir. Buna aykırı sözleşme maddeleri geçerli olmayacaktır.

TTK 122/1 çerçevesinde, Acente aşağıda belirtilmiş olan durumlarda Müşteri’den denkleştirme tazminatı talep etmeye hak kazanacaktır:

  • Müvekkilin, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
  • Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve

(i) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa.

Aynı madde kapsamında, denkleştirme tazminatının sözleşmenin feshinden sonraki 1 (bir) yıl içerisinde talep edilmesi gerektiği ve toplam tazminat tutarının son 5 (beş) yıl içerisinde elde edilen yıllık komisyon ve diğer ücretlerin ortalamasından fazla olamayacağı belirtilmiştir (Madde 122/2, 4).

Acente Sözleşmesi’nin Acente tarafından haklı bir sebep olmadan (Müşteri’nin kusuru olmadan) feshedilmesi ya da Müşteri tarafından haklı sebeple (Acente’nin kusurundan dolayı) feshedilmesi durumunda, denkleştirme tazminatı talep etme hakkı olmayacaktır (Madde 122/3).

Madde 122/5’e göre, bu tazminat tek satıcılık ve benzeri tekel hakkı veren sürekli sözleşmeler için de geçerlidir.

[]
1 Step 1

Danışmak İster misiniz?

Lütfen aşağıdaki gerekli bilgileri doldurunuz.
Ad Soyad
Telefon Numarası
Previous
Next
powered by FormCraft